ALİ KOÇER / AMED (DİYARBAKIR)
DBP Parti Meclisi üyesi Rifat Roni, 19 yıldır İmralı
Adası’nda Sayın Öcalan üzerinde gerçekleşen saldırılar silsilesinin olduğunu
belirterek, “Onun fikir, görüş ve felsefesinin önlenmesi bir siyasi suikasttir”
ifadelerini kullandı.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın doğum günü olan 4
Nisan’ın yaklaşmasıyla Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Tevgera Jinên Azad –
Özgür Kadın Hareketi (TJA) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) 3 Nisan’da
Amara’ya gidişlerin olacağını duyurmuşlardı. Öcalan üzerinde ağırlaştırılmış
tecridin devam ettiği bir süreçte düzenlenecek olan 4 Nisan etkinliklerinin, siyasal
ve sosyal bakımdan nasıl bir rol oynayacağını, Kürt halkının bu güne bakış
açısını ve tecridin onlara yansıyan etkilerini DBP Parti Meclisi Üyesi Rifat
Roni değerlendirdi.
ÖCALAN’IN DÜŞÜNCELERİ GELECEĞE IŞIK TUTUYOR
4 Nisan’ı yorumlamak için özgürlük mücadelesinin tarihsel
geçmişinin bilinmesi gerektiğini belirten Roni, Kürt halkının 1970’li yılara
kadar gerçekliğinden, dilinden, kimliğinden, kültüründen ve özgürlüğün tadından
uzak düşen bir durumda olduğunu kaydetti. “Kürt halkının özgürlük mücadelesi
Sayın Öcalan’ın öncülüğünde sıfırın altından başladı” diyen Roni, şunları
söyledi: “Kırık yıllık mücadele tarihi boyunca Kürt halkı gün be gün zihniyet,
anlayış ve siyaset açısından bilgi sahibi oldu. Tabii egemenler, yani Türk devletinin
yetkilileri özellikle Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın görüş ve
düşüncelerinin toplumun geleceğine ışık tuttuğunu gördüler. Bu düşüncelerin
Kürt halkının vizyonunu geliştirdiğini gördüler. Bu gelişmeleri kendilerine bir
tehlike olarak gördüler. Dolayısıyla Kürt halkının kazanımlarına saldırmaya
başladılar.”
ÖCALAN ÜZERİNDEKİ SALDIRILAR SİYASİ SUİKASTTİR
Roni, şunları ekledi: “Kürt halkı, elde ettiği kazanımlara
yönelik başlatılan saldırıların esasında Sayın Öcalan’a karşı başlatılan
saldırılar silsilesi olduğunun farkındadır. 19 yıldır İmralı Adası’nda Sayın
Öcalan üzerinde gerçekleşen saldırılar, onun fikir, görüş ve felsefesinin önlenmesi
bir siyasi suikasttır. Bugün Sayın Öcalan’ın felsefe ve paradigmasıyla kurulan
kurum, kuruluş ve siyasi partilerin her biri halk arasında örgütlenme ve
anlayış yarattı. Bunlu HDP ve DBP şahsında somutlayabiliriz. İşte bugün tüm
bunlardan dolayıdır ki bu partilerin binlerce çalışanı ve üyesi tutuklular.”
‘KÜRT HALKI, GELECEĞİNİ ÖCALAN’IN KİŞİLİĞİNDE GÖRÜYOR’
Kürt halkının on yıllardır Önderliklerinin doğduğu köye akın
ettiğini hatırlatan Roni, konuşmasına şöyle devam etti: “Kürt halkı ve genelde
de Ortadoğu halkları Sayın Öcalan’ın varlığını kendi varlığı gibi görüyor. Yeniden
doğuş olarak görüyorlar. Dolayısıyla on yıllardır 4 Nisan bir bayram ve şenlik
gibi kutlanıyor. Türk devleti, yıllar boyunca Amara köyüne akın eden insanları
engellemek için çeşitli yol ve yöntemler denedi. Hatta Kürt halkının iki genci 2009
yılında Amara yolunda şehit oldu. Halkımız her 4 Nisan kutlamalarında bu
gençlerini anıyor. Çünkü Kürt kendi kişiliğini ve aydınlık geleceğini Sayın
Öcalan’ın kişiliğinde görüyor. Tabii sadece 4 Nisan için değil, yılın üç yüz
altmış beş gününde de geçerli bir durumdur. Halkımız her daim Sayın Öcalan’ın
sağlığı ve özgürlüğü için onun etrafında halka olmuştur.”
‘TOPLUM ÖCALAN ETRAFINDA KENETLENECEKTİR’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün, toplum
üzerinde gerçekleştirilen tüm baskı ve zulümlerin dünya kamuoyunda deşifre olacağı
anlamına geleceğini vurgulayan Roni, “Türk devleti bunu bildiği için onun
üzerinde ağırlaştırılmış tecridi uyguluyor. Ama herkes çok iyi bilsin ki, Kürt halkı
ve Ortadoğu toplumu Sayın Öcalan’ın özgür kimlik ve demokratik ulus
paradigmasının etrafında kenetleneceklerdir. İnsanlığın onur ve değerlerinin
koruyucusu olarak Sayın Öcalan’ı savunacaklar ve onun özgürlüğü ne gerekiyorsa
yapacaklar” dedi.
‘4 NİSAN TECRİDİN KIRILMASINDA ROL OYNAYACAKTIR’
İmralı’daki tecrit ve izolasyonun gerçeklerin gizlenmesi
için yürürlükte olduğunu aktaran Roni, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Kürt
toplumu bugün Sayın Öcalan hakkında doğru bir bilgi sahibi değil. 4 Nisan haftasında
gerçekleşecek olan çeşitli panel ve etkinlikler de tecrit konusunda dünya
kamuoyunun dikkatini çekmek için önemli girişimler olacaktır. Bu etkinliklere
halkımızın güçlü bir katılım sağlayacağı inancındayız. Bu noktada 4 Nisan
etkinliklerinin tecridin kırılmasında rol oynayacağını düşünüyorum.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder