28 Şubat 2018 Çarşamba

DİTAM'ın çalışması sürecek


ALİ KOÇER / AMED (DİYARBAKIR)

Amed’in Sûr ilçesinde sokağa çıkma yasaklarından kaynaklı göç etmek zorunda kalan ailelerle görüşen DİTAM çalışanları, görüştükleri ailelerin hak temelli ihtiyaçlarının olduğunu belirterek, “Bu ailelerin şu anda kentin neresinde ve hangi koşullarda yaşadıklarına dair çok güncel bilgiler veya çalışmalar yoktu. Farklı gündemlerden dolayı Sur, odaklardan düşmüştü” ifadelerinde bulundular.

Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM), Amed’in Sûr ilçesinde sokağa çıkma yasaklarından kaynaklı yaşadıkları mahallelerden göç etmek zorunda kalan ailelerin temel hak ve kamu hizmetlerine erişimiyle ilgili projenin sonuçlarını geçtiğimiz hafta bir toplantı ile kamuoyuna açıklamıştı. Bu toplantıda proje kapsamında söz konusu 6 bin aileden 500’ü ile görüşmeler yapıldığı bilgisi paylaşılmıştı. Projenin saha pratiğinde yer alan DİTAM çalışanlarıyla, projenin amacını ve bundan sonrasını konuştuk.

‘AMACIMIZ MEVCUT DURUMLARINI ÖĞRENEBİLMEKTİ’

Projenin tüm aşamalarında yer alan ve sahadaki çalışmanın detaylarına hakim olan DİTAM çalışanlarından Dilan Kaya, neden böyle bir proje başlattıklarına ilişkin şu bilgileri verdi:  “Sûr’da yerinden edilme süreçlerinde sivil ailelerin vardı. Bu ailelerin hak temelli, sivil toplum ve kamu hizmetleri mekanizmalarına ne kadar ulaşabildiklerine, şu anda kentin neresinde ve hangi koşullarda yaşadıklarına dair çok güncel bilgiler veya çalışmalar yoktu. Türkiye’deki farklı gündemlerden dolayı Sûr, odaklardan düşmüştü.  Bizim de bu projedeki amacımız Sûrlu ailelerin mevcut durumunu öğrenebilmek ve nihayetinde bu aileleri Diyarbakır merkezde verilen kamu, yerel yönetim ve sivil toplum hizmetlerine yönlendirebilmekti. Ailelere giderken onların hem sosyo-ekonomik hem de aile yapılarını analiz edebilmek için bu proje kapsamında yaptığımız bir anket ile gitmiştik. Bu sürece başlamadan önce bir erişim haritası hazırladık. Kent merkezimizde verilen hizmetleri belirli bir sistematikle kitapçığa döktük.”





Ailelere gitmeden önce onları arayıp kim olduklarını ve neden böyle bir projeyi çalıştıklarına ilişkin bilgiler verdiklerini söyleyen Kaya, “Onlara gitmekte ki amacımızın ne olduğunu bir ön bilgilendirme olsun diye anlattık. Kendilerinden randevu ve izin talep ederek görüşmeler yaptık. O yüzden sahadaki çalışmamız, ailelerin ne yaptığımızı bildiği ve bu alanda ihtiyaca göre onları ilgili kurumlara yönlendirmeler üzerinden gerçekleşti” dedi.

PROJE ÜÇ DİLDE KİTAPLAŞTIRILACAK

Projeyle ilgili bulguları bulma aşamasının bittiğini ama 6 bin aileden 500’ü ile görüşüldüğü için bu sayının az olduğunun altını çizen Kaya, konuşmasına şöyle devam etti: “Ailelerle görüşme alanındaki çalışmalar temel verilerin ortaya çıkması için devam etmesi lazım. Tabii sonuç olarak basmayı düşündüğümüz kitabın tasarımı nisan ayında başlanacak ve Kürtçe, Türkçe ve İngilizce olmak üzere üç dilde çevirileri olacak. Kitap basıldıktan sonra DİTAM’ın hakim olduğu veya kurumsal yapı olarak yetemediği alanlarda başka kurumların devreye girmesini sağlayacağız. Örneğin bu ailelerin kadın ve çocuk fertlerini psiko-sosyal desteğe ihtiyacı var ama bu DİTAM’ın alanı değil. Bu alan ile ilgili çalışma yürüten sivil tolum örgütleriyle ve kamu yapılarıyla bir araya gelebilecek ortamlar yaratmaya çalışıyoruz. DİTAM’ın burada üstlenebileceği çalışma alanı hak temelli konular olabilir. Bu ailelerin temel hakları olan barınma, eğitim ve sağlık hakları bir hak değil de bir lütufmuş gibi bilmeleri, bu haklar istenirse alınır istenir verilir bir ilişkin üzerinden kurgulamaları onları hak temelli mekanizmalara yönlendirmemizi sağlıyor.”

PROJE AB’YE YÖNLENDİRİLECEK

Yürüttükleri çalışmanın sonuçlarını belirli odak gruplarıyla birebir paylaşıp ne yapabileceklerini konuşmak istediklerini aktaran Kaya, “Bu konu tek başına bir kurumun ele alabileceği bir konu değil. Çok daha toplumsal ve karmaşık bir yapı gerekiyor. O yüzden raporu elde ettiğimiz aşamadan sonra ilgili kurumlarla görüşüp bu konuyu bir daha gündemde tutmak gerekecek. ‘Ortak ne yapabiliriz’ toplantıları nisan ayından muhtemelen daha da artarak devam edecek. Çünkü raporun üç dilli basılmasında ki amaç da gönderilebilecek ve etki kurabilecek alanları artırmak olacak. İngiltere Büyükelçiliği’nin desteğiyle yapılan bir projeydi ve muhtemelen İngiltere’de bu alanlarda çalışan kurumlara ve Avrupa Birliği’ne yönlendirilecek. Ama en temelde bu kentteki bir sorunu yine bu kentteki paydaşlarla, yani ekonomi, kadın, sivil toplum ve benzeri alanlarla paylaşmak öncelikli hedefimizdir” dedi.

‘AİLELERİ İLGİLİ KURUMLARA YÖNLENDİRDİK’





Kendi projelerinin daha önce buna benzer çalışmalar yapan diğer kurumların projelerinden en yenisi olması nedeniyle güncel verilere sahip olduğunu vurgulayan DİTAM çalışanı Ebru Demir ise, şunları dile getirdi: “2 yıldan sonra böyle bir çalışmanı yapılması en temel farklardan biriydi. Bütün STK’lar kendi çalışma alanlarıyla ilgili çalışmışlardı. Kimisi çocuklarla psiko-sosyal destek çalışması, kimisi kadınlarla ev ziyaretleri yaparak onların durumunu açığa çıkaran çalışmalar yapmıştı. Bizim çalışmayı besleyen daha çok yönlendirme içerikliydi. Biz çalışmaya başlamadan önce birçok kuruma gidip yüz yüze görüşmeler sağladık. Böyle bir çalışma yapacağımızı ve ihtiyaca göre bize hangi hizmetleri verebilecekleriniz sorduk. Bu kapsamda görüştüğümüz birçok kurum üzerinden aileleri yönlendirdik. Bizim çalışmanın en temel farkı buydu.”

AİLELERİN TALEPLERİ VAR




Görüştükleri ailelerin bu çalışmaya olan yaklaşımlarına değinen bir diğer DİTAM çalışanı Ruşen Yakut, aileleri ziyaret etmeden önce izin alarak gitmelerine rağmen bazı ailelerin onlara karşı güven problemi yaşadıklarını ve çekinceli davrandıklarını belirtti. Bu çekingenlikten dolayı güven ilişkisini kolay kuramadıklarını anlatan Yakut, “İlişki kuramadığımız ailelerin sayısı çok azdı. Ailelerin bir bilgiye ihtiyaçları olması nedeniyle bizi karşılarken gayet ılımlı bir yaklaşım içerisindeydiler. Onlara ev ve eşyalarıyla ilgili sunulan koşulları yeterli görmemelerinden dolayı biz onlar kimi kurumlara yönlendirdik. Biz genelde görüşmeleri kadınlarla yaptık. Kadınlarında bizler talepleri kendileri ve çocukları için psikolojik destek, eşleri için de ekonomik sorunlarını giderecek olan iş talep etmeleriydi” şeklinde konuştu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Silvan belediyesi adayları: Halk ile birlikte kararlar alacağız

ALİ KOÇER / AMED (DİYARBAKIR) HDP Silvan ilçe belediyesi adayları Naşide Toprak ve Abbas Hilmi Azizoğlu, nasıl bir belediyecilik anlay...